’Ne yazdığını bilmeyen, okuduğunu da anlayamaz!

’Ne yazdığını bilmeyen, okuduğunu da anlayamaz!

İnsan olmanın en temel ihtiyacı; gerçek dostları, gerçek hemşerileri ve arkadaşlarıdır!

Hepimizin bildiği gibi gerçek dostlukların ve arkadaşlıkların insana yüklemiş olduğu sorumluluk duygusu ve samimiyet aslında dolaylı anlamda üzerinde yaşadığımız bu şehirde ve memleketimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmemize olanak sağlar.

Sosyal anlamda birbirlerini paylaşmayan, birbirini sevmeyen, saymayan ve birbirleriyle ilgili sorumluluk almayan insanlar tarihin karanlık sayfalarına karışmaya mahkumdur.

Bunları yazmamızın nedeni son günlerde yapılan haberlere haksız yere yapılan hakaret derecesinde paylaşım yorumlarıdır.

Hepimizin ihtiyacı olan tek duygu içten ve samimi olmamızdır. Yüzümüze karşı gülen, sonra gerçek kimliğini yorumları ile ortaya koyanlar, yalnızca kendilerine zarar vermektedir.

‘’Ne yazdığını bilmeyen, okuduğunu da anlayamaz” misali yorum yazanlara tavsiyemiz. Farklı düşüncelere ve görüşe saygı göstermenizdir

 Düşünmeyi öğretmeyi tartışmadan önce düşünmenin ne anlama geldiğini anlamak gerekir. Son zamanlarda yerel seçimlerin yaklaşma ile siyasi eleştiriler her kesimler tarafından karşılıklı olarak yapılmakta ve herkesim de kendi düşüncelerinin haklı olduğu konusunda sosyal medya üzerinden paylaşımlarda bulunmaktadırlar. Bu konuda en fazla tartışılan ve nedeyse hakaret derecisine varan ‘’eleştirel düşünme’’ paylaşımları yapılmaktadır.

Eleştirel düşünmede, yaratıcı düşünme, problem çözme gibi yaklaşımlar olması gerekir. Bunlar sorun çözme ve karar vermenin tersine olumlu paylaşımlara da sorun çıkarmaktadırlar.

Bir insan başkasının düşüncelerini neden beğenmez.

Cevabı bize göre kolay ?

Kendi düşüncelerini , daha kabul görür, farklı düşüncelere saygı göstermez.Zaten aynı düşünmek insan doğasına da aykırıdır.Empati duymak aslında sorunlara çözüm bulur.

Hoşlanmadığımız bir düşünceyi öne sürüldüğü zaman, yazı ve haber yapanı daha sert eleştiririz.

Bir siyasetçi haberi veya kişi haberi yaptığımızda beğenmediği parti, siyasetçi ve veya kişi hakkında hemen olumsuz yorumlar yazılmaya başlar. Bu bir hastalık mı yoksa, yoksa kişinin ruhunda mı var.  Bu hastalığa yakalanmış insanlar genellikle bana çok itici gelir. çoğunlukla her şeyden mutsuz olma, beğenmeme gibi tuhaf antipati ile yaklaşan insanların hastalığıdır.

Bir konuya muhalif olmak ile düşmanlık arasındaki çizgi gerginlik yaratmakta ve dostluklara darbe vurmaktadır.

Sadece yıpratmayı ve hep kendini haklı görmeyi hedefleyen takıntılı insanlar "Eleştiri" kültürüne de büyük darbe vurmaktadır.

Kendini her zaman haklı gören, sadece kendini önemseyen  “Ben ne dersem o” diyen kişilerinin ortak özelliği nedir biliyor musunuz?

Uzmanlara göre altında özgüven eksikliği, kendini sevmeme, kabul görmeme kaygısı yatmaktadır.

Dolayısıyla eleştiri dışında hakarete varan yorum yapan, bu konuda paylaşım yapan, emeğe saygı göstermeyen kişi ve kuruluşları sosyal medya hesaplarından engelleme ve çıkarma kararı alarak yolumuza devam edeceğiz. Olumlu eleştiri bizlere yol gösterir, çirkin eleştiri dostluklara zarar verir.

Bu kısa Dünyada herkese yetecek derecede yer var. Huzur herkese lazım

Saygı ve selamlarımla

Sadi Toygar



Etiketler : ’Ne yazdığını bilmeyen , okuduğunu da anlayamaz!

Kmk Bilişim
©2017 Sadi Toygar/Haber merkezi Tüm Hakları Saklıdır.
KMK Altyapısıyla oluşturulmuştur.