İKİ FOTOĞRAF ARASINDAKİ FARK
➡️İki Fotoğraf arasında o kadar çok fark var ki, hangisini söylesem bilmiyorum. Soldaki resim Güller ve Göller Bölgesinin incisi Kadim Türk Kenti Eğirdir’dir.
Diğeri de Osmanlı imparatorluğuna Sancak beyliği ve Cumhuriyet’e vilayettik yapmış Türk yurdu Şebinkarahisar ilçesidir
İki resim bakıldığında birbirlerine benziyor ve detaylara arasında Tarım ve Turizm potansiyelleri birbirine benziyor
iki resminde iklim ve coğrafi koşulları birbirine benzer nitelikte İsparta Eğirdir gölü bölgeye hayat ve ekonomiyle canlılık verirken, Kelkit ırmağı, baraj gölü ve göletleri ve bereketli toprakları ile Şebinkarahisar'a tarım alanında hayat ve ekonomik anlamda canlılık vermesi gerekmektedir
İsparta Eğirdir’in İlçe Merkezi Nüfusu ile Giresun Şebinkarahisar Merkez Nüfusu oranları birbirine yakın
İki resimde yer alan yerlerin Sosyal, Kültürel ve Ekonomik durumları incelendiğinde bölgeye gelir katkısı sağlama yönünden Tarım ve Turizm ortak paydalarıdır.
Bir inceleyelim isterseniz!
Eğirdir ekonomik bakımdan oldukça güçlü bir durumdadır. En önemli gelir kaynağı ihracata dönük olan elma ve su ürünleridir. Gurbetçisi olmayan bir ilçe olan Eğirdir’de yerli halk arasında "Bağlar" olarak anılan bölgesinde tarım önemli yer tutmaktadır.
Başlıca üretilen tarım ürünleri şunlardır: Elma, üzüm, ayva, muşmula ve az da olsa ceviz. Ancak en önemli bölgesel çaptaki tarımsal üretimi elmadır. Elması ile meşhurdur. Birçok çeşit elma üretimi yapılmaktadır. Fujı, Golden, Starking, Gala, Topaz, Pink Lady, Braeburn ve Grany Smith bunlardan bazılarıdır.
Fakat fark çok büyük!
Tarım ve Turizm Sektörü incelediğinde , Eğirdir ilçesi, Şebinkarahisar ve bölgesini büyük bir fark ile geçmektedir. Eğirdir ilçesi hak ettiği değeri almış bulunmaktadır. Bizim bölge olan Şebinkarahisar, Alucra ve Çamoluk ise hak ettiği değeri halen daha görememiştir. Giresun ilimiz fındık ile ekonomik olarak hak etmediği yerde olmasa bile Dünyanın en kaliteli fındığına sahiptir
İki yeri inceleyen bir basın mensubu olarak Şebinkarahisar, Alucra ve Çamoluk ilçeleri tarım alanında atılım yapması beklenirken, Kelkit ırmağı,Kılıçkaya baraj gölü ve göletleri ile üstün artı değerleri olmasına rağmen hak ettiğimiz konumda olmadığımızı düşünmekteyim.
Ceviz ürünleri ve yöresel ürünler potansiyelimiz mevcut, fakat yaz aylarında dahi bir "yöresel ürünler günleri" etkinliği bile yapamıyoruz
Özel işletmeler pestil,Köme, pekmez yöresel ürünler ile ilgili kendi çabaları ile tanıtımları yapıyor yine de hak ettiği yere gelemiyor
Her seferinde bu konuda yazıyor çiziyoruz yine de hem yerel genel idareciler ile sivil toplum kuruluşlarından gereken duyarlılık gösterilmiyor
Ayrı bir durum daha var, ülkemizin birçok yerinden Eğirdir Gölü bölgesine turistik amaçlı giden belki binlerce belki yüz binlerce vatandaşımız var. Eğirdir ilçesi olan Barla köyü bile yılda 400 bin ziyaretçi ağırlayarak inanç turizmi ile ilçe ekonomisine katkı sağlıyor. Ama eski Vilayet merkezi olan ilçemizi bilmeyen çok sayıda vatandaşımız vardır. İşte bu Şebinkarahisar ve bölge insanın hak etmediği durum veya hak ettiği yere ulaşamama durumudur.
Eğirdir Gölü bölgesi turizm sektörü ve paydaşları ile bölgeye ciddi ekonomik katkı sağlamaktadır. Oteller, Restoranlar, Tekneler, Alışveriş Merkezleri gibi ciddi tatil ihtiyaçlarını karşılayabilecek işletmelere sahiptir.
Eğirdir Gölü Bölgesindeki Yerel Yönetimler ve Özel İşletmeler son derece koordineli olarak çalışmakta, bölgenin kalkınmasına ve gelişmesine katkı sağlamaktadırlar.
Yani bizim gibi değiller!
Onlar şuan ki konumlarının bile üstüne çıkmak için üstün gayret gösterirlerken, biz halen yerimizde sayıyoruz bile diyemiyorum…
Her zaman söylediğim gibi, Turizm ilçemizin sosyal ekonomik ve kültürel varlıklarına değer katacaktır, istihdam arttıracak, ilçemize ekonomik katkı sağlayacak sektördür.
Allah’ın bir Lütfü olarak tarafından bizlere sunulmuş, 12 ay boyunca her türlü turizm destinasyon imkanına sahip ilçemizi biraz tanıtmak, gereken atılımları yapmak ve hak ettiği değeri göstermemiz gerekmektedir.
Meryem Ana Manastırı ,Şebinkarahisar Kalesi, Atatürk Evi ve Müzesi,Fatih Camii, Behramşah Cami, Kurşunlu cami ve Hamamı, Tamzara ve Tamzara dokuması tesisleri,Taşhanlar tarihi evler, çeşmeler ve konaklar, Licese Kilisesi, Dikmetaş yaylası ve Çağlayan şelalesi ve yaylaları bunlardan örnek olarak Dikmetaş yaylası tesisleri açıldığında turizme büyük katkı sağlayacaktır
Çatalgöl e yapılan yatırım ve oraya gösterilen ilgi örnek olarak bunlardan biridir
Turizm platformu adı altında bir oluşum yapıldı, fakat buraya da gereken ilgi gösterilmiyor
Biraz da bizlerin gayreti ile Belediye bünyesinde Turizm ofisi kuruldu İlk iş olarak Tamzara dokuması ürünlerinin otellerde ve turizm alanlarında satış ve tanıtım stantları açmak olacak..
Bunun için herkesin ve her kesimin taşın altına elini koyması gerekmektedir. Özel Sektör temsilcilerinin ferdi çalışması yeterli gelmemektedir. Yerel Yönetimlerin ilçenin turizm potansiyelini ön plana çıkaracak, ilçenin gelişmesine katkı sunacak atılımlar yapması gerekmektedir.
Her birimizin cebinde internet sağlayıcı telefonları, evlerimizde bilgisayarları mevcuttur. Resimde sunduğum bölgeleri internet ortamında araştıralım ve karşılaştırma yapalım. Anlatmaya çalıştığım temanın ne olduğunu ekonomik verileri ile görecek ve anlayacaksınız.
Özet ile;
Eğirdir İlçesi ve Eğirdir Gölü dünyada eşi benzeri bulunmayan ve değeri ölçülemeyen kıymetlere sahiptir. Sadece biraz süsleme ve değer vermek gerekmektedir.
İnanmak; başarmanın yarısıdır…
İnanıyorum, sevdalısı olduğumuz Şebinkarahisar bir gün hak ettiği yere gelecektir.
Önce Vilayet merkezi daha sonra yöresi ile bir bütün olarak Tarım ve Turizm anlamında örneklerini verdiğimiz somut olarak Eğirdir bölgesinin kalkınma pozisyonuna gelmiş olacaktır
Şebinkarahisar ve yöresinde bu potansiyel mevcuttur tarihi kültürel eserleri doğal güzellikleriyle ve insanları ile hak ettiği konuma gelecektir
SADİ TOYGAR
Etiketler : İKİ FOTOĞRAF ARASINDAKİ FARK